Hava Kuvvetleri & Havacılık ve Uzay Sistemleri

Görevi Derin Darbe: ANKA-3 Muharip İnsansız Uçak Sistemi

13 Mayıs 2023
1 dakika okuma süresi

Defence Turk olarak Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ni ziyaret ederek derin darbe uçağı ANKA-3 ile ilgili detayları konuştuk.

Defence Turk olarak Savunma Sanayii Başkanlığı’nın tensipleri ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ni ziyaret ederek derin darbe uçağı ANKA-3 ile ilgili detayları konuştuk. ANKA-3’ün görev profili, teknik kabiliyetleri, projenin geleceği gibi birçok konuyu sizler için öğrendik.

Bu kapsamda TUSAŞ Sistem Mühendisliği Müdürü Nevzat Polat, Defence Turk’e özel açıklamalarda bulundu. Polat, ANKA-3 ile birlikte görünürlüğün azaltılmasının hedeflendiğini ve bu sebeple dikey stabilizatörden vaz geçildiğini aktardı. Polat şu ifadeleri kullandı:

“Dikey kuyruk olmadan bir tasarıma gittik. Bunun da temel sebebi bu uçağın görünürlüğünü azaltmaktı. Çünkü dikey kuyruğun en büyük dezavantajı görünürlük. Özellikle radar görünümünde dikey kuyruk çok büyük bir radar kesit alanı oluşturuyor.

Bu tasarımımız ile birlikte sistemimizin radar görünmezliği sayesinde daha etkin görevler yapabilme imkanımız ortaya çıkıyor. Ancak bu durum, uçağın kontrolünü de zorlaştırıyor. Biz öncesinde bazı ön denemelerle bu tasarımın otopilotuna yönelik geliştirmelerimizi yaptık arkasından da bu projeye bunları taşıdık.”

ANKA-3’ün uçuş kontrolcüsünün tasarım süreci hakkında açıklamalarda bulunan Polat, tasarlanan aviyonik mimarinin ANKA ve AKSUNGUR İHA ile aynı olduğunu belirtti. Polat şu ifadeleri kullandı:

“Aviyonik mimarimizi aslında aynı tuttuk. Aviyonik mimarimiz bire bir. Yani uçaktaki yedeklikler ANKA ve AKSUNGUR’da nasılsa aynı şekilde buraya taşındı. Ama tabii ki uçuş modelimizi ve otopilot modelimizi bu uçak için güncellememiz gerekiyordu. Bahsettiğim gibi ölçekli sistemin üzerine yaptığımız bazı testlerimiz oldu.

Zaten artık arkadaşlarımız da uçuş kontrolü konusunda gayet yetenekliler. Çünkü ANKA ve AKSUNGUR’da hem tasarladıkları hem de 200.000 saat uçuş boyunca gördükleri kendi otopilotları var. Yani o otopilotlarını yeterince test ettiler. Bu sebeple artık kendimize olan güven çok daha fazla. Burada daha rahat hareket edebildik, ayağımızı yere daha sağlam basarak ilerleyebildik ve kontrolcü tasarımını değiştirdik.”