James Webb Uzay Teleskobu

“Modern çağda astronomide daha önce hiç olmadığı kadar ilerleyen insanlık, yaşanabilir gezegenlere ve yaşamın kaynağına ışık tutabilecek düzeye ulaşmıştır.”

Kerem Ketenci Süleyman Kaplan

James Webb Uzay Teleskobu (JWST veya Webb), yaklaşık olarak 6.5 metre genişliğe ve altın kaplamaya sahip büyük kızılötesi teleskoptur. JWST’den gelecek kızılötesi gözlem verileri ile astronomlar evrenin tarihini araştıracak. James Webb Teleskobu’nun; “İlk Işık ve Yeniden İyonlaşma”, “Galaksiler”, “Yıldızların Doğuşu ve Asal Gezegenler” ve “Yaşamın Kökleri” olmak üzere dört adet bilim hedefi vardır.

James Webb Uzay Teleskobu’nun (JWST) fırlatılmasıyla insanlık yeni bir çağa girdi demek yanlış sayılmaz. Bu güne dek üretilmiş olan en yüksek bütçeli ve potansiyel sahibi uzay teleskobu projesi evrenin ilk zamanlarının perdesini aralayacak. NASA tarafından Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Kanada Uzay Ajansı (CSA) katkılarıyla hayata geçirilen proje, bir engel ile karşılaşılmaması durumunda önümüzdeki 10 yıl boyunca Dünya’dan yaklaşık 1.5 milyon kilometre uzakta Lagrange 2 noktasında gözlemlenebilir evrenin Kızılötesi dalga boyunda (Infrared) fotoğralarını çekecek. JWST; büyük patlamadan sonra oluşan ilk galaksileri keşfetmek için evrenin ultra derin yakın kızılötesi (ultra-deep near-infrared) gözlemlerini yapacak. Teleskop gözlemlerini düşük çözünürlüklü spektroskopi ve orta-kızılötesi fotometri (astronomik bir nesnenin elektromanyetik radyasyonunun yoğunluğunun ölçümü) ile takip edecek.
 

Büyük Uzay Teleskoplarının Doğuşu Uzay tabanlı teleskopların ilk ciddi kavramsal çalışmaları II. Dünya Savaşından hemen sonra 1946 yılında Yale Üniversitesi’nde profesör ve araştırmacı olan Lyman Spitzer’in bir uzay teleskobunun yer tabanlı gözlemevlerine göre büyük avantajlar sağlayacağını savunması ile başladı. Profesör Spitzer,“Dünya Dışı Gözlemevinin Astronomik Avantajları” makalesinde yıldızlardan gelen ışığın dünya atmosferi yüzünden bulanıklaştığını belirterek yerdeki hassas teleskopların bile bundan etkileneceğini ifade etti. Atmosferin ışığı bulanıklaştırdığı sorununu uzay tabanlı bir gözlem ile aşılabileceği çözümünü ortaya attı. Dünya atmosferi; yıldızlardaki ve diğer gök cisimlerinin yüksek sıcaklığından dolayı yaydığı X-ışınlarını engellemekte ve ışınların dünya yüzeyindeki ekipmanlar ile tespitini zorlaştırmakta.

Profesör Spitzer, Princeton Üniversitesi’nde ders verdiği sırada Large Space Telescope Programı üzerine Ulusal Bilim Akademisi Ad Hoc Komitesine başkanlık etmesi istendi. Komitenin 1969’da yayınladığı raporda; büyük bir yörünge teleskobunun, bilim adamlarının yıldızları incelemesine, galaksilere olan mesafeleri ölçmesine ve evrenimizin arkasındaki fiziği araştırmasına yardımcı olarak “kozmoloji bilgimize baskın bir katkı” yapacağı belirtildi.[VI]

Kaynak: DefenceTürk

James Webb Uzay Teleskobu Hakkında S.S.S.

0 Yorum

Yorum Yaz

e-Posta adresiniz açık bir şekilde yazılmayacaktır. * alanlar zorunludur.

0 yorum